YE, SEV, DANS ET !

YELDEĞİRMENİ, KADIKÖY
Yeldeğirmeni Mahallesi
SERRA TÜKEL
20/10/2017
Kadıköy vapur iskelesinden Haydarpaşa yönünde on dakika yürüdükten sonra İskele sokağa varıyorum. Bu sefer hedefte ne Kadıköy çarşı kalabalığına girmek, ne de Moda’da salınmak var. İstikamet, Yeldeğirmeni!
Sokaklarında dolanmaya başlar başlamaz anlıyorum buranın Kadıköy’den farklı olduğunu. Nasıl ki Topağacı, Nişantaşı’ndan bağımsız bir karaktare sahipse; Yeldeğirmeni de, Kadıköy’e bağlı olmasına rağmen, bir o kadar farklı ve sürprizlerle dolu bir mahalle. Yokuşlu ama derli toplu sokaklarında yürürken bir bakıyorsunuz İstanbul boğazı göz kırpıyor, bir bakıyorsunuz eski bir apartman yanı başındaki dev mural ile birlikte sizi selamlıyor.
İstanbul’un en eski yerleşimlerinden biri olan semt, adını 18. yüzyılda şehrin un ihtiyacını karşılamak için padişah I. Abdülhamit’in yaptırdığı dört adet yeldeğirmeninden alıyor. Bugün bu yeldeğirmenlerinin yerlerinde yeller esiyor. Ama mahallenin tarihi binaları tüm ihtişamları ile ayakta duruyor. İstanbul’un ilk apartman semti olarak da bilinen Yeldeğirmeni, Yahudi apartmanları ile meşhur.
Kendimi kaptırmış, sokaklarda eski binaların fotoğrafını çekerken evinden çıkan mahalleli bir teyze laf atıyor; “40 sene oturdum o binada. Sahibi belli değil; güzel göründüğüne bakma, o apartman fareli!” diye açıklıyor. Yeldeğirmenli amca ve teyzelerin yönlendirmesiyle en eski apartmanları buluyorum.
Mahallenin yıllanmış sakinleri gibi, tarihi fırını, berberi, bakkalı, esnafı da duruyor. Karakolhane caddesi boyunca yeni yerler açılmış. Hiçbiri tıklım tıklım değil. Zevkle dekore edilmiş, sanki ticari kaygılar geri planda tutulmuş. Bir yerlerde oturmadan önce sokaklarda biraz daha dolaşmak ve 2012’den beri Mural İstanbul Festivali için yapılan dev muralleri bulmak istiyorum. Karşıma çıkan her mural ben de ayrı bir hayranlık yaratıyor. Bir de nasıl oluyorsa, İstanbul’un curcunasına buralarda hiç rastlamıyoruz. Yeldeğirmeni, sanki kendi iç huzuru ve sakinliği ile kucaklıyor bizi. Belki de o yüzden sokaklarında koşturmadan yürüyüp, mekanlarında saatleri unutup, farkında olmadan havayı karartıyoruz burada.
Yolu düşenlere, Yeldeğirmeni’nden birkaç keşif noktası..
Nasıl ki Topağacı, Nişantaşı'ndan bağımsız bir karaktere sahipse; Yeldeğirmeni de Kadıköy'e bağlı olmasına rağmen, bir o kadar farklı ve sürprizlerle dolu bir mahalle...
"
"
YİYİN
BOP! Breakfast of Pan
Mahallenin ilk kahvaltıcısı BOP, günün her saatinde kahvaltı servisi veriyor. Pestolu, zencefilli yumurtaları, karamalize soğanlı, cevizli ekmekleri meşhur. Menüye yeni giren ve kendi kombinasyonlarınızı yapabildiğiniz “Pan Bagel” açma+simit+ot ve “Pan Kruvasan” kruvasan+tatlı sürmelik+meyve de tavsiye edilir.
Duatepe Sokak, 4,
Müdavim Lokantası
Çizgili tentesi, “2016’dan beri” yazan renkli tabelası, tropik yaprak desenli duvarları ile post modern bir esnaf lokantası burası. Adı gibi müdavimleri de çok olan mekanın, her gün yenilenen menüsünden, öğlen ya da akşam kendinize sağlıklı ve taptaze bir sofra kurabilirsiniz.
Uzunhafız Sokak,104/1a,
216 336 0088
Benazio
Karakolhane caddesinin tam göbeğindeki Benazio Cafe, kahveleri ve cheesecake’leri ile ünlü. Ama asıl kuru meyveli, antep fıstıklı, beyaz peynirli Benazio Özel Tost’u denenmeli.
Karakolhane Caddesi, 48,
216 449 6969
Garda Kafe
Duvarları bir tren garının içini andıran resimlerle boyanmış, renkli vitray camlarının ardından Ayios Yeorgios Rum Ortodoks Kilisesi’ne bakan Garda Kafe’nin kahvaltıları ve vegan-vejeteryan kahvaltı seçenekleri tavsiye edilir.
İÇİN
Kamarad Coffee & Roastery
Mahallenin en iyi üçüncü dalga kahvecilerinden Kamarad, çiçeği burnunda girişimciler Cem ve İnci tarafından yaklaşık bir sene önce hayata geçirilmiş. Profesyonel işlerini bırakıp hayallerindeki kahve dükkanını açan çift, dünyanın farklı noktalarından getirdikleri kahve çekirdeklerini işleyip kendi kahvelerini yaratıyorlar. Kamarad Avrupa Nitelikli Kahve Derneği (SCAE)’nin de üyesi. Kahvelerine Yeldeğirmeni’nde The Badau, Nayn gibi başka mekanlarda da rastlamanız mümkün.
Uzun Hafız Sokak, 107,
532 501 6821
GÖRÜN
Yeldeğirmeni Sanat
1895 yılında Sainte-Euphemie Ortaokulu’nun bir parçası olarak inşa edilen Notre Dame Du Rosaire kilisesi, 2011 senesinde gördüğü restorasyonun ardından 2014 senesinde Yeldeğirmeni Sanat Merkezi olarak hizmete giriyor. Bu muhteşem bina bugün klasik müzik ve caz konserlerine, film gösterimleri ve sanat söyleşilerine ev sahipliği yapıyor. Etkinliğe denk gelmeseniz de binanın içini gezmek için mutlaka zaman ayırın.
http://kultursanat.kadikoy.bel.tr/tr/kultur-merkezleri/yeldegirmeni-sanat
Arthere İstanbul
Atölye, sergi ve kafeyi bir araya getiren, sanatçılar için hem buluşma noktası hem de eserlerini sundukları bir platform olan Arthere İstanbul, yeni nesil sanatçıları ve eserlerini keşfedip, kahve molası verebileceğiniz bir nokta.
http://www.arthereistanbul.com
DİNLEYİN
The Badau Caz Lokali
Caz müzisyeni Eren Noyan, The Badau ile İstanbul’un en keyifli caz lokallerinden birini hayata geçirmiş. Sade ve samimi atmosferinde, Çarşamba’dan Cumartesi’ye yerli ve yabancı caz müzisyenlerini konuk eden The Badau’da akşam yemeği servisi de veriliyor. Mekan oldukça küçük olduğundan yemek için önden rezervasyon yapmak gerekiyor.
Duatepe Sokak, 49/A,
532 306 4334
Hangart
Akustik sahne, atölye ve kafeyi bir araya getiren Hangart’da her hafta Çarşamba’dan Cumartesi’ye yerli müzik gruplarının akustik performansları gerçekleşiyor. Performans olmayan günlerde de burada farklı atölyeler ve yaratıcı etkinlikler karşınıza çıkabilir.
ALIN
The Stuff Vintage & Crafts
Mahallenin antika ve ikinci el dükkanı The Stuff, girişinden küçük görünse de, Kırk Haramilerin mağarası gibi ganimetlerle dolu. Antika ve retro meraklıları için tam bir keşif noktası.
İskele Sokak, 64.
No Vacancy
Tasarım t-shirt, takı, portföy çanta, fular ve renkli seramik objelerin bir araya geldiği mahallenin tasarım butiğı No Vacancy’den eli boş çıkmak zor.
Duatepe Sokak, 2/A,
531 286 9427
FARKINA VARIN
Burada Engel Yok
Yeldeğirmeni, “engelsiz” mekan projesi “Burada Engel Yok” için de pilot bölge seçilmiş. Liderlik programı Renkli Kampüs kapsamında üniversiteli gençler tarafından tasarlanan projenin katılımcıları arasında The Badau, Garda, Demgood, Munch Mill, Mekan Pub yer alıyor ve bu farkındalığı destekliyor.
![]() |
---|
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
---|
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
