YE, SEV, DANS ET !
İstiklal Caddesi Turu; Taksim Meydan'dan Tünel'e..
SERRA TÜKEL
15.11.2013
Osmanlı’da Cadde-i Kebir, Fransızca’da Grande Rue de Pera ya da bugünkü adıyla İstiklal Caddesi...
İstiklal, sadece İstanbul'un değil, şüphesiz Türkiye'nin de en ünlü ve tarihi caddelerinden biri…
Taksim Meydanı'ndan başlayıp Karaköy ile Taksim'i bağlayan Tünel’e kadar 1.4 km boyunca uzanan yaya yolu, yıllar boyu hem tarihi önemi ile hem de İstanbul kültür-sanat hayatının merkezi olarak ön plana çıkmış, günümüzde de bu özelliklerinin yanında İstanbul'un en gözde eğlence ve yeme-içme merkezlerinden biri olmuştur.
1950'ler ve 60'larda İstiklal'de gezmeye giderken kravat takmak, giyinip kuşanmak adet iken, Emek Sineması'nda film izlemek, Atlas Pasajı'nda alış-veriş ve Çiçek Pasajı'nda bira içmek dönemin belli başlı aktivitelerindenmiş. Fitaş Salonları'nda Avrupa'nın önemli isimlerinin konserlerine gidebilmek ise büyük ayrıcalıkmış.
Günümüz İstiklal Caddesi'nde belki giyim-kuşam değişti, Fitaş konserleri kalmadı ve Emek Sineması yıkılma tehlikesi altında; fakat İstiklal’in renkli ruhu hala yaşıyor. Yıl boyunca en renkli gösterilere, yürüyüşlere, festivallere ve her gün yerli-yabancı yüzbinlerce kişiye ev sahipliği yapıyor İstiklal. İstiklal'in her köşesi bir hazine ve bir özet yapmak çok zor ama yine de sizlere, yorucu olmayan, İstiklal'in yeni ve eski yüzünü birleştiren, sanat, tarih, lezzet ve müzik duraklarından oluşan ufak bir tur hazırladık.
Turumuz Taksim Meydanı’nda başlar…
Meydana gelmişken biraz geride kalan ve geçtiğimiz Mayıs ayından beri Türkiye’nin gündemine oturan Gezi Parkı’nı da atlamayalım. Şimdiye kadar gitmemiş, görmemiş olma ihtimali oldukça düşük ama oldu da gitmediyseniz meydandan biraz geri yürüyüp Gezi Parkı’nı ziyaret etmenizi de tavsiye ederim. Gezi Parkı görüntüleri için tıklayın!
Kızılkayalar: Meydana geri geldik ve hemen İstiklal’in girişindeyiz. Yürümeye başlamadan ufak bir atıştırma yapmak isterseniz, Kızılkayalar’dan bir Islak Hamburger alarak tura başlayabilirsiniz. Islak Hamburger, İstiklal’in olmazsa olmazlarından ve özellikle gece geç saatlerde eğlence sonrası da oldukça tercih edilen lezzetlerden biridir.
Ağa Camii: Her ne kadar İstanbul’da camilere alışık olsak da, İstiklal’in hemen başında yer alan (Hüseyin )Ağa Camii cadde üzerindeki tek Cami olması nedeniyle ve 400 yıllık geçmişi ile dikkate çekici yapılardan biridir.
Rumeli Han: Ağa Camii’ne bakmışken hemen yanı başındaki Rumeli Han’ı da es geçmeyelim. 19. Yüzyılda konut olarak inşa edilen Rumeli Han, İstiklal’in en büyük ve tarihi yapılarından biri olarak biliniyor. Bugün ağırlıklı iş yeriler, atölyeler, sergilerin yer aldığı Rumeli Han’da bir de konserlerin düzenlendiği Haymatlos Sahnesi bulunuyor. Osmanlı döneminde Rumeli Han’ın ardından İstiklal üzerinde sırasıyla “Anadolu Han” ve “Afrika Han” da inşa edilmiştir. Tahmin edebileceğiniz gibi hanlar, isimlerini Osmanlı’nın yayıldığı kıtalardan alıyor.
İnci Pastanesi: İnci Pastanesi ya da profiterolleri İstiklal’in en eski ve günümüze kadar bozulmadan kalmış lezzetlerinin başında yer alıyor. 68 yıl aynı adres üzerinde hizmet verdikten sonra yakın zamanda yeni adresi Mis Sokak’a taşınan İnci’de bir tatlı molası vermeyi ihmal etmeyin.
Atlas & Suriye & Terkos Pasajları: İstiklal yerli-yabancı pek çok markanın şık mağazalarının bulunduğu hareketli bir alış-veriş caddesi aynı zamanda. Ancak bana göre dört bir yanı mağazalarla dolup taşan İstanbul’da bu mağazalardan çok İstiklal’in pasajları daha ilgi çekici. Atlas, Suriye ve Terkos pasajlarında spor ve şık giyim, aksesuarlar, kostümler, posterler ve aklınıza gelebilecek her tür ıncık-cıncığı çoğunlukla uygun fiyatlara bir arada bulabilirsiniz.
The Hall : İstiklal’de sayısız eğlence mekanı arasında The Hall’den bahsetmemin sebebi, binanın 140 yıllık bir kiliseden dönüştürülmüş olmasından kaynaklanıyor. Herhangi bir etkinliğe denk gelemeseniz de sadece binaya bakmak için The Hall’e uğramanızı tavsiye ederim.
Çiçek pasajı: İstiklal’in değişmeyen ve tarihi yapılarından biri olan, Galatasaray Lisesi karşısındaki Çiçek Pasajı’nda bira-patates molası vermeyi de ihmal etmeyelim. Uzun uzadıya oturup meze keyfi yapmak isterseniz de pasajın içinde pek çok alternatif restoran, meyhane yer alıyor.
Balık Pazarı ve Üç Horan Ermeni Kilisesi: Çiçek Pasajı’ndan çıktığınızda hemen yanında Balık Pazarı’na hızlıca bir dalmanızı rica ederim. Balık tezgâhlarının arasından yürüyüp az ilerde sağda perdelerin arkasına saklanmış bir kilise bulacaksınız. Sadece o perdeleri aralayıp kapıdan bile olsa 3 Horan Ermeni Kilisesi’ne bakmak ayrı bir keyiftir. Kendinizi bir film sahnesinde hissedeceğiniz de garantidir :)
Ara Kafe: Türkiye’nin en ünlü fotoğrafçısı Ara Güler’in kafesi. Hemen Galatasaray Lisesi’nin yan sokağında adı gibi binaların “ara”sında kalıyor. Ara da bir kış çayı ya da zencefilli limonata içerken tiyatro ya da sahne sanatçılarına rastlamanız da yüksek ihtimaldir.
Fransız (Cezayir) Sokağı: Ara’dan çıktık, Galatasaray Lisesi’nin arkasında kalan Fransız Sokağı’na da hızlıca bir bakalım derim. Fransız ya da Cezayir Sokak, girişinde Cezayir Restoran ile beraber pek çok restoran, kafe ve barın bulunduğu keyifli bir eğlence sokağı.
Mısır Apartmanı: Mısır Apartmanı İstiklal’in en güzel ve tarihi apartmanlarından biri bana göre. Daha önce Mısır Apartmanı’na girmediyseniz en üst katına çıkıp 360Derece Restoranın terasından bir de manzaraya bakmanızı tavsiye ederim.
Saint Antuan Kilisesi: Şayet Mısır Apartmanı’nın terasına çıktıysanız harika bir kule manzarası göreceksiniz. Bu kule hemen Mısır Apartmanı’nın yanı başındaki St Antoine Kilisesi’ne aittir. St. Antoine Kilisesi İstiklal’in en görkemli yapılarından biri olmakla beraber ayrıca İstanbul’un en büyük ve cemaatı en geniş Katolik Kilisesidir.
Salt Beyoğlu: Turumuzu ufak bir sanat molası ile sürdürüyoruz. Salt Beyoğlu, İstiklal üzerinde Çağdaş sanatın güzel örneklerinin sergilendiği keyifli bir adres, ayrıca geçtiğimiz Eylül-Ekim aylarında İstanbul Bienali’ne de ev sahipliği yapan mekânlardan biri. Merakınız varsa Salt’ta güncel sergileri ziyaret edebilirsiniz.
Robinson Crusoe Kitabevi: İstiklal’in kitapçıları dediğimde, kapananları düşününce eminim pek çok kişiye bir hüzün çöküyordur. Geriye kalanlardan Robinson Kitabevi, sadece bir kitabevi değil ayrıca İstiklal’de vakit geçirmekten en keyif aldığım yerlerden biri. Yerli-yabancı pek çok farklı yayını bir arada bulabileceğiniz Robinson Kitabevi’nde kaybolmak ayrı bir keyif...
Asmalı Mescit KV: Ve geldik Asmalı Mescit’e…90’ların sonlarından itibaren popülaritesi hızla artan Asmalı Mescit, İstanbul’un önemli ve en çok uğrak alan eğlence merkezlerinden biri şüphesiz. Her zevke hitap eden restoran, bar, kafelerin yer aldığı Asmalı Mescit’te bana göre en orijinal yerlerden biri Tünel geçidinde yer alan KV’dir. Açık havada renkli ampullerle aydınlatılmış, keyifli bir adres. KV’de ufak bir atıştırma ya da bir içki molası verebilirsiniz.
Antiochia: Oldu da canınız şöyle “yemek” gibi bir yemek çekti, o zaman sizlere Asmalı Mescit’te yer alan ve Antakya mutfağı restoranı Antiochia’yı tavsiye ederim. Şayet tabii yer bulabilirseniz!
Paris-Teksas Outlet (Tünel): Pasajlardan alışveriş hevesinizi alamadıysanız bir de Tünel’e varmışken hemen meydandaki Paris-Teksas Outlet’e göz atmanızı tavsiye ederim. Galata’daki mağazasının seri sonu ürünlerinin satıldığı Outlet’te arada çok güzel parçaları uygun fiyatlara düşürebiliyorsunuz.
Tarihi Tramvay: Tünel’e vardık! Şimdi Taksim Meydana geri dönme zamanı. İstiklal boyunca yürürken yanınızdan çanlar çalarak geçen Tarihi Tramvay ile turu tamamlamanızı tavsiye ederim. Hem kalabalıkta yürüme derdinden kurtulmuş olursunuz, hem de tramvay ile İstiklal’in zaman tüneline girmiş olursunuz…
Bir diğer alternatif de tabii ki Tünel’den aşağı devam edip Galata’ya yürümektir. Ama bu da başka bir yazının konusu olsun :)