top of page
YE, SEV, DANS ET ! 

Retrostanbul

Nedendir, hatta “niçün”dür eskiye duyulan özlem? Bazen geçmişe dönmek, farklı bir zaman diliminde yaşamak isteriz. Tıpkı Woody Allen’in Paris’te Geceyarısı filmindeki baş karakterinin her gece 1920′lere yaptığı yolculuk gibi…30′lar, 50′ler, 70′ler, 80′lere gitmek, o dönemin şarkıları, şiirleri, kitaplarının yazıldığı ortamlarda olmak, sokakta şapkayla yürümek, radyodan ajans dinlemek…

Bunları belki bugün yapamıyoruz ama bizi o zamanlara götüren siyah-beyaz fotoğraflar, gramafon ve taş plaklar, sandık kokan eşyalar, objeler bu zaman diliminde de hayat buluyor. Şayet sizde de eskiler hoş bir etki bırakıyor ve retro aşkı baş gösteriyorsa, İstanbul’da nereden “zaman tüneline” gireceğinizi yani İstanbul’un retro mekanlarını araştırdık. Bakın neler, nereler çıktı karşımıza..

 

Retro Gündüzler!

Çukurcuma-Cihangir antikacılar hattı

En sevdiğim haftasonu yürüyüş parkurlarından biridir Çukurcuma-Cihangir hattı. Firuzağa Camii’nin yanından aşağı doğru kıvrılan yol sizi sıra sıra antikacıların olduğu Faikpaşa yokuşuna çıkaracaktır. Her antikacıya girdiğinizde farklı dünyalarla karşılaşacağınız garantidir. Yeter ki gözleriniz, kulaklarınız açık olsun!

Geçmiş yıllarda her pazar günü bu yokuşta bir “bit pazarı” kurulurdu fakat mahallede oturanlar gürültüden şikayet edince pazar kaldırılmış. Şimdi bazı dükkanlar Feriköy Organik Pazarı’nda tezgah açıyormuş…

 

Kuti Retro-Modern: Art-deco stilinde ve 50′lerin tasarımlarının olduğu çok keyifli bir dükkan.

 

Mekan bilgileri için tıklayın.

Osmanlı Antik Palas: Küçük eşyalar, afişler, fotograf makineleri ve değişik aksesuarları bulabileceginiz  bir antika dükkanı.

 

Mekan bilgileri için tıklayın.

Mozk: Harika ikinci el kıyafetlerden, aksesuvarlara, büyük mobilyalardan, her tür ev eşyasına oldukça geniş, zevkli ve son derece retro ürün yelpazesine sahip bir mağaza Mozk. Retro merakınız varsa kendinizi kaybedebileceğiniz bir yer. (John Lennon gözlükleriyle burada karşılaştık)

Mekan bilgileri için tıklayın.

 

Deform Müzik: Her ne kadar Cd, Dvd ve Mp3 çalarlar müzik dünyamızı domine etse de, retro kafasının olmazsa olmazlardandır plaktan müzik dinlemek. Çukurcuma’ya yolunuz düşerse envai çeşit plağı bulabilebileceğiniz Deform Müzik’e bakmadan geçmeyin derim.

Mekan bilgileri için tıklayın.

 

Masumiyet Müzesi: Orhan Pamuk’un 1970-80′lerin İstanbul’unu anlatan Masumiyet Müzesi romanı ile aynı ismi taşıyan ve kitapta bahsi geçen eşyaların sergilendiği müzesi, Çukurcuma yürüyüşünün sonunda ziyaret edilebilecek mekanlar arasında.

Mekan bilgileri için tıklayın.

 

Smyrna Cafe:  Cihangir’in en bilinen ve eski kafelerinden Smyrna, kafe olmadan önce meğer bir eskici dükkanıymış. Smyrna’nın geçmişinden gelen retro izlerini bugünkü dekorundan da yakalayabilirsiniz. Raflardaki eski araba maketleri, rahat anneanne koltukları, çiçekli perdeleri ve arkafonda çalan hafif müzikleri ile Smyrna özellikle Pazar gündüz saatleri için favori mekanlarım arasında.

Mekan bilgileri için tıklayın.

 

Mavra Cafe: Galata Kuledibi’nden çıkıp Serdar-ı Ekrem sokağına girdiğinizde Istanbul’un en eski sitesi olarak da bilinen Doğan Apartmanı ve tam karşısında Mavra cafe çıkar yolunuza. Galata’nın bohem ve retro havasından da izler taşıyan Mavra’da atıştırmalıkların yanı sıra çok keyifli tasarım objeleri de bulabilirsiniz.

Mekan bilgileri için tıklayın.

 

Patisserie de Pera: Atatürk, Agatha Christie, Ernest Hemingway, Greta Garbo, Alfred Hitchcock ve 20. Yüzyıla damgasını vuran nice önemli isimleri ağırlamış tarihi Pera Palas Oteli retro turumuzun olmazsa olmazlarından. Otelin hemen girişindeki Patisserie de Pera’da, cam kenarındaki antika koltuklarda 5 çayı keyfi sizi şüphesiz bambaşka bir döneme götürecektir sizi…

Mekan bilgileri için tıklayın.

 

Pandeli Restaurant:  Mısır Çarşısı’nın girişinde hemen soldaki merdivenlerden yukarı çıktığınızda karşınıza tarihi Pandeli restoranı çıkar. Bir Cumartesi günü Mısır Çarşısı’nda alışverişinizi yaptıktan sonra, Pandeli’de Hünkar Beğendi ve Dönerli Patlıcan Böreği’ni denemenizi tavsiye ederim. Çini kaplı duvarları, Haliç manzarası ve Mısır Çarşısı’nın mistik havasıyla bezenmiş Pandeli, retro turunun olmazsa olmazlarından.

Mekan bilgileri için tıklayın.

 

Bebek Bar: 1950’lerde kurulan Bebek Oteli’nin içinde yer alan Bebek Bar, 80’lerden bu yana Istanbul’un en gözde barlarından biri olarak adını duyurmuştur. Her ne kadar kış aylarında çok aklımıza gelmese de, Bebek Bar’ın terası ilkbahar-yaz akşamüstlerinde, manzaraya karşı güzel bir kokteyl içmek için en retro ve keyifli mekanlardan biri şüphesiz.

Mekan bilgileri için tıklayın.

 

Tarihi Karaköy Balıkçısı Grifin: 1920’lerden bu yana Karaköy Grifin Han’ın üstünde hizmet veren Tarihi Karaköy Balıkçısını bu dosyaya koymadan olmazdı. Tarihi yarımadaya hakim manzarası ile gündüz ya da gece rakı-balık keyfi için en retro adreslerden biri Tarihi Karaköy Balıkçısı…

Mekan bilgileri için tıklayın.

 

Kafe Karabatak: Karabatak her ne kadar Karaköy’ün yeni mekanlarından olsa da Karaköy’ün arka sokaklarındanki konumu ve retro eşyalarla bezenmiş dekoru ile bana nedense eskileri çağrıştırıyor. Özellikle üst kata çıkarken sağdaki eski bisiklet, tel dolaplar, Audrey Hepbourn fotoğrafları, tarihi afişleriyle bu kafe bana retro kokuyor. Pazar sabahları en keyif aldığım sakin kahvaltı mekanlarından biri ayrıca..

Mekan bilgileri için tıklayın.

 

Retro Geceler

 

Etiler Şamdan: İstanbul’un en eski restoran ve gece kulüplerinden biri olan Etiler Şamdan, retro geceler diyince ilk aklıma gelen mekanların başında oldu. 1975′te şimdiki adresinde açılan Şamdan, bugün hala dekoru, atmosferi ve müzikleriyle açıldığı dönemin izlerini taşıyor.

Mekan bilgileri için tıklayın.

 

Aztek : Şimdilerde gece geç saatlerde gidilen bir bar olarak bilinse de, Aztek 1980′lerde açıldığı günden bugüne çizgisini koruyan gece mekanlarından biri. Dışarıdan bakınca hiçbir tabelası olmayan mekana, bir evin kapısını çalar gibi giriyorsunuz. Aztek, loş aydınlatması, sanki 80′lerden bu yana hiç değişmemiş ahşap ağırlıklı dekoru ve nostaljik Türkçe müzikleriyle tam anlamıyla retro bir mekan. Ayrıca sabahın erken saatlerine kadar servis edilen mantısı ve pazı dolması da çok meşhur!

Mekan bilgileri için tıklayın.

 

Zihni Bar: Yine 1970’lerin ortalarında ilk olarak bir antikacı dükkanı olarak açılan mekan, 1980’lerde Zihni Bar’a dönüşmüş ve 30 yılı aşkın süredir İstanbul gece hayatının olmazsa olmazları arasına yerleşmiş. Caz, popüler müzik ve canlı performansları birarada dinleyebileceğiniz Zihni Bar, her köşesi tarih kokan retro gece mekanları arasında.

Mekan bilgileri için tıklayın.

 

45’lik Beyoğlu: 60’lar, 70’ler, 80’ler…Gelmiş geçmiş tüm Yeşilçam müzikleri, Türkçe Pop’un olmazsa olmazları, zar zor hatırladığınız ama çaldığında sözlerini ezberden bildiğiniz şarkılar, Tomtom Mahallesi’ndeki 45’lik Bar’da mutlaka aynı gece içinde çalacaktır. Duvarları Yeşilçam fotoğrafları ve film afişleri ile kaplı 45’lik, kesinlikle retro eğlence arayanlar için en doğru adres.

Mekan bilgileri için tıklayın.

 

Madam Despina: Kurtuluş Madam Despina, bugün alıştığımız, bildiğimiz meyhanelerden farklı olarak 50′li yıllardan bu yana çizgisini korumayı başarmış, meyhane adabını (her masa kendi sınırları içinde eğlenir) yaşatan hem kült hem de retro bir İstanbul mekanı. Kurucusu Madam Despina, İstanbul’un ilk kadın meyhane işletmecisi olarak biliniyor. Haftanın 7 günü, her akşam 20:30′dan itibaren Madam Despina’da 1950-60′lar usulü fasıl keyfi yapabilirsiniz…

Mekan bilgileri için tıklayın.

 

Nardis Jazz Club: Yaklaşık 10 senelik bir tarihi olsa da Nardis, bende hep retro bir his yaratıyor. Gerek Galata Kuledibi’ne yakın olması, gerek sade dekoru ve sahneye doğru konumlandırılmış küçük yuvarlak masaları bana filmlerde gördüğüm 50’lerin caz kulüplerini anımsatıyor. Hele bir de İpek Dinç Jazz Band’in olduğu bir akşama denk gelirseniz, Türkiye’nin ilk caz solistlerinden İlhan Gencer’in performansını da yakalama şansınız çok yüksektir. Retro bir caz gecesi için adresimiz Nardis…

Mekan bilgileri için tıklayın.

 

Sefahathane: Beyoğlu İstiklal caddesi üzerindeki 150 yıllık Atlas Pasajı’na girdiğinizde hemen sağda yer alan Sefahathane Bar, 90’ların başında bir Atari salonundan bugünkü haline dönüştürülmüş. 70-80’lerin ve popüler müzikleri birarada dinleyebileceğiniz, tarih kokan atmosfere sahip keyifli bir bar.

Mekan detay.

 

Cezayir Restaurant & Bar: Fransız (ya da Cezayir) Sokağı’nın başında yer alan Cezayir Restaurant’ın binası, 20. Yüzyılın ilk yıllarında İtalyan İşçi Cemiyeti’nin okul binası olarak inşa edilmiş ve 2005 yılında restore edilip bugünkü kimliğine bürünmüş. Konumu, dekoru ve ortamı ile Cezayir, İstanbul’un retro mekanları arasında. Hem akşam yemekleri için hem de ara sıra yapılan özel DJ performanları ile keyifli bir gece mekanı.

Mekan detay.

 

Retro’nun nedeni, niçünü yok 
Retro kafası, retro aşkı içten gelir!..

 

bottom of page