top of page
Yazarın fotoğrafıGurulogy

Yaşasın Kaçırdım! "JOMO"

Güncelleme tarihi: 19 Kas 2019

Yaklaşık bir buçuk aydır size blog yazılarımda şehirde olup bitenlerden, katıldığım etkinlikler ve açılışlardan bahsediyorum.

Geçtiğimiz hafta ise iş yoğunluğumdan, mevsim geçişinden ya da her ne sebeptense, fazla birşey yapmak istemedim. Bir dizi etkinlik ve davet kaçırdım. Sosyal medyada kimi davetleri özenerek takip ettim. Abdülmecit Efendi Köşkü'ndeki "İçimdeki Çocuk" sergisine de iki saat kuyruk beklememek için gitmemeyi tercih ettim. Arada birşey içimi kemirdi. Pişmanlık duyar mıyım, eksik kalır mıyım soruları ve bir nevi endişe hissi.

Madem bu hisler gündeme geldi, dedim ki bu fırsatı kaçırmayıp size son yıllarda pek çoğumuzu içine sürükleyen, bir türlü kurtulamadığımız bir meretten "FOMO" (Fear of Missing Out) dan bahsedeyim dedim bu hafta..



2013 senesinde Oxford sözlüğüne giren ve bilim insanları tarafından psikolojik bir rahatsızlık olarak kabul edilen FOMO, sosyal medyada ve sanal ortamlarda olup biten olayları kaçırma ve eksik kalma korkusu demek. FOMO'nun psikolojik olduğu gibi vücut ağrıları, görüşte bulanıklıklar gibi fizyolojik etkileri de gözlemelenmeye başlamış ve özellikle Z kuşağının %40'ını etkisi altına aldığı söyleniyor.


FOMO artık hayatımızın içinde ve sosyal medyasız bir gelecek öngörülmediğine göre, önümüzde bakıp bununla başa çıkmanın yöntemlerini bulmamız gerekecek. İşte bu noktada devreye adını yeni yeni duymaya başladığımız JOMO yani "Joy of Missiong Out" giriyor.


Kaçırdıklarımızdan Nasıl Mutlu Oluruz ?


Evet, işin zor kısmı asıl burada başlıyor! Gün boyunca akıllı telefonlarımızdan kesintiz, bir ton uyarıcıya mağruz kalarak hayatlarımızı yaşarken, yapamadığımız şeylerden ötürü hissettiğimiz endişe ve eksiklik duygularını nasıl neşe, huzur ve mutluluğa yani JOMO'ya çeviririz ?


1) Limitlilerimizi kabul edelim ve kucaklayalım

Limitli varlıklar olduğumuzu kabul ederek yola koyulmak güzel bir başlangıç. Eğer hiç bir limit ve kısıtımız olmasaydı bu hayatta büyük bir boşluğun içinde bir makinenin motoru gibi durmadan birşeyler yapan robotlar olurduk. Dolayısıyla mutlu olabilmek ve tatmin duygusunu yaşayabilmek için herşeyi yapamamak aslında insan evladına verilen en güzel armağan.


2) Boşlukların anlamı

Boşlukların, hayatımızda kaos olmaması için büyük anlam ve önemi olduğunu fark edelim. Paulo Coelho'nun Portobello Cadısı kitabında bununla ilgili çok güzel anlatımlar vardı. Kitabın baş kahramanı Athena, içindeki boşlukları doldurmak için oradan oraya koştururken, ona verilen öğütte boşluklar yaratmasının içindeki kaosu engelleyeceğini, cümlelere anlam kat şeyin kelimeler arasındaki boşluklar, müziği gürültüden ayırt edenin de notalar arasındaki esler olduğu anlatılıyordu....boşluklar güzeldir :)




3) Hobiler

Cep telefonlarından ve sosyal medyadan en keyifli uzak kalma ve bağımlılığı azaltma yöntemi hobiler edinmek. Herhangi bir spor dalına ilgi duymak, sanatla ya da bir elişi ile uğraşmak en azından günde 1-2 saat sosyal medya detoksumuza destek olacaktır.


4) Doğada Vakit Geçirmek

Kaybettiğimiz iç dengemizi yeniden bulmak, zihnin ve bedenin tansiyonunu azaltmak için en iyi ilaç doğada vakit geçirmek. Kendimize yakın güzergahlarda doğa kaçamak noktaları belirlemek, topraklanmak, evlerimizde çiçek ve bitkilerle uğraşmak bizi ideal zihin, ruh ve beden durumuna tekrar geri getirecektir.

5) Meditasyon

Bana sorarsınız artık günlük rutinin bir parçası olmalı meditasyon. Bunu illa bir noktaya odaklanmak, bağdaş kurup sessiz oturmak ve omm sesleri çıkarmak gibi düşünmeyin. Zihninizin temizlenmesi ve tüm uyarıcılardan bir süreliğine de olsa arınması için harika bir alışkanlık ve egzersiz. Cep telefonlarını burada faydalı amaçlar için kullanabilirsiniz. YouTube üzerinde Louis Hay'in meditasyonlarını ve geçtiğimiz sene en iyi uygulama ödülü alan Calm'ı tavsiye edebilirim.


6) Cep Telefonu Limitleri

Bir de sosyal medyada kendinizi takip edip haftalık ya da aylık olarak kendinize daha az kullanma hedefleri koyabilirsiniz. Mesela ben cep telefonumda tüm sosyal medya uygulamaları için günlük 50 dakikalık bir limit koyuyorum (whatsapp dahil :)) ve bu limiti aşarsam uygulamalar o günlük bloklanıyor. İsteğe bağlı limiti erteyelebiliyorsunuz ama en azından işin kontrolden çıkmaması için güzel bir yöntem.


7) Hygge Olan Herşey

Son olarak geçen haftaki Blog yazımda bahsettiğim Danimarkalıların mutlu yaşam felsefesi yani Hygge olan herşey sosyal medyadan uzak mutlu olabilmenin formüllerini içeriyor.


Video Önerisi :

BBC Reel'da tam da bu konuda geçtiğimiz haftalarda " Why you should embrace the joy of missing out" başlıklı bir video yayınlamış. İlginizi çekerse diye videonun linkini de buraya bırakıyorum.


Hepimiz için JOMO'su bol bir hafta olsun!

103 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page