Geçtiğimiz hafta niyet ettim bu yazıları düzenli yazmaya. Niyet ettiğim gibi ertesi gün Türkiye “Barış Pınarı” adlı sınır ötesi operasyona başladı. Diken üstünde, acı haberler aldığımız bir hafta geçti. Yazmak ve yazmamak arasında gittim geldim. Bir yandan hepimizin güzel şeyler görmeye, iyi şeyler duymaya ihtiyacı var. Diğer yandan da coğrafyamızın bitmeyen zorlukları ve sorunları her an, her yönden taarruzda sanki...
Sonra yola devam dedim ve sizlere dopdolu bir haftadan yeni notlar hazırladım. Dileğim bu hafta çok daha güzel haberler aldığımız, huzur ve afiyet dolu bir hafta olsun.
Zeynep Soylu'dan Fashion Week 2019 İzlenimleri
Bu hafta Gurulogy’de ilk kez bir konuk yazarımız var! F King Magazine Kurucusu ve Genel Yayın Yönetmeni, İstanbul Moda Akademisi eğitmenlerinden Zeynep Soylu Gurulogy okurları ile geçtiğimiz hafta gerçekleşen Mercedes-Benz Fashion Week İstanbul’dan izlenimlerini paylaştı.
Mercedes-Benz Fashion Week Istanbul 10. yılında 14. sezonunun ardından en dikkat çeken defileler şüphesiz Zorlu Psm dışında gerçekleşenler oldu. Tasarımcılar koleksiyonlarının temalarını atmosferle bütünleştirince daha etkileyici oluyor.
Lug Von Siga’nın Venedik sarayında bizi kaotik İstanbul’dan uzaklaştırdığı dakikalar, Mehtap Elaidi’nin boğaza karşı izlediğimiz koleksiyonu ve SudieEtuz’un nostalji yaratan Unkapanı Plakçılar Çarşısı, İstanbul’un ne kadar zengin içeriğe sahip mekanlarının olduğunu bize tekrar hatırlattı ve keyifli anlar yaşattı. Zorlu Psm’de izlediğimiz defilelerden her zaman farklılık yaratan tasarımlarıyla gün geçtikçe büyüyen Emre Pakel’in dolarlar saçarak gerçekleştirdiği şovu ilgi çekenler arasındaydı. Yine kendi kanatları ile uçmaya bu sene başlayan Mehmet Emiroğlu’da koleksiyonuyla gelecek vaad eden tasarımcılar arasında yer alıyor.
Zeynep Soylu
Şarapla Resmiyette İlk Adım
Hikayesi olan herşeyi seviyorum...
Yediğim - içtiğim şeylerin hikayesini bilmekse apayrı bir keyif benim için. İşte bu yüzden uzun zamandır IWSA (International Wine & Spirits Academy)' da açılacak 1. Seviye Şarap Yeterlilik Eğitimini kovalıyordum. Geçen hafta başlayan ve üç hafta sürecek WSET-1 eğitiminin duyurusunu Eylül ayında sosyal medya hesaplarında görmüştüm. (Aklınızda olsun kontenjanlar 30 kişiyle sınırlı ve duyuru yapılır yapılmaz genelde doluyor). Wine&Spirit Education Trust'a bağlı olarak uluslararası formatta verilen bu eğitimler toplam dört seviyeden oluşuyor. Türkiye'de ise şu anda sadece ilk üç seviye için eğitim alabiliyorsunuz. 2 ve 3'üncü seviyelere başlamak için 1. seviyeyi tamamlama şartı da yok. Benim aldığım WSET 1'de şarap hakkında temel bilgiler, üzüm çeşitleri, üretim süreçleri, şarap servisi ve yemek eşleştirmeleri anlatılıyor. Sonunda bir de 30 soruluk sınava girip %70 üzeri başarıyla soruları yanıtlarsanız Uluslararası WSET 1 sertifikanızı alıp duvarınıza asabiliyorsunuz :)
*Bu arada şarap hakkında daha detaylı ve derinlemesine bilgiler içeren WSET-2 eğitimi de bu IWSA'nın sayfasında duyuruldu. 21 Kasım'da başlayacak ve 6 hafta sürecek ikinci seviye eğitimin biletleri Biletix'de satışta. İlgililere duyurulur!
Haftanın Güzeli : Beyazıt Devlet Kütüphanesi !
Geçtiğimiz hafta başında blogger bir arkadaşımın sayfasında (BerrydewBlog) Beyazıt Devlet Kütüphanesi'nin içinin fotoğrafı ile ilk kez karşılaştım. "Hadi canım!" dedim. Yaşadığım şehirde böyle güzel bir kütüphaneyi gözden kaçırabileceğim hiç aklıma gelmezdi. Hafta sonunu zor bekledim gitmek için. Meğer Beyazıt Devlet Kütüphanesi Avrupa'nın en modern 10 kütüphanesinden biri seçilmiş ve Türkiye Cumhuriyeti'nde basılan tüm kitapların birer kopyasının bulunduğu müthiş kapsamlı bir arşive sahipmiş.
Burası ayrıca İstanbul'da devlet tarafından inşa edilen ilk kütüphane binası olması açısından da önem taşıyor. 1884 yılında hizmete açıldığı dönemde Batılı ülkelerde görülen milliyetçilik akımından ve milli kütüphaneler kurulmasından etkilenildiği söyleniyor.
Günümüze gelecek olursak, kütüphanenin bu şahane okuma salonu dışında kapsamlı bir gazete arşivi ve çalışırken keyifle mola verebileceğiniz tarihi kalıntıların da bulunduğu güzel bir avlusu var.
En önemli bilgi ise, görme engelliler için hafta içi gündüz saatlerinde kitap okumak isteyenlerin ses kaydının alındığı odaları mevcut. Yarımşar saatlik kayıtlarla çalışıyorlarmış. İster günlere, haftalara bölerek, ister peş peşe seslendirebiliyorsunuz kitapları. Serbest çalışan ve vakti olanlar için harika bir sosyal sorumluluk. Yayalım, paylaşalım...
Not: Kütüphaneden sonra Beyazıt rotamdaki ikinci durak 5000 farklı bitki çeşidinin bulunduğu İstanbul'un en eski botanik bahçesi ; Alfred Heilbronn Botanik Bahçesi'ydi. Ancak İstanbul Üniversitesi'ne bağlı olan bahçe Diyanet'e devrolmuş ve bir süre önce bakım sebebiyle kapatılmış. Umarım kısa sürede güzelleşerek ziyarete açılır...
Zaman Tüneli Pandeli
Mısır Çarşısı'nın içinde yer alan İstanbul'un en eski ve ikonik lokantalarından Pandeli'nin geçtiğimiz senelerde kapanmasına çok üzülmüştüm. İstanbul'u bu kadar güzel anlatan ve bunca yaşanmışlığı barındıran mekanların ne yapıp edip korunması gerektiğini düşünürüm hep. Çok şükür Pandeli'yi de korudular ve geçen sene restoran tekrar hizmete açıldı. Üstelik önceleri Pazar günleri kapalıyken artık her gün 11:00-18:30 arası açık olan Pandeli'ye Beyazıt turumun sonunda Pazar öğle yemeği için uğradım.
Pandeli'nin dönerli böreği, kuzu etleri çok meşhurdur, ama bir ot ve balık sever olarak ben tercihimi Ayvalı Kereviz, Hamsili Mücver, Kabak Kızartma ve Peynirli Puf Böreği'nden yana kullandım. Kapanışta da Vişneli Tirit ve Kaymaklı Ayva geldi. Tadı hala damağımda...
House of Fuzuli
Yazın şehrin en keyifli bahçe mekanlarından biri olan Backbar, geçen seneden beri kış sezonunda akustik ve canlı performansların yapıldığı "House of Fuzuli"ye dönüşüyor.
Bebek sırtlarında Bebeköy'ün içinde yer alan, dağ evi dekorlu House of Fuzuli'nin yeni sezon açılışı "Fuzuli Sound" canlı performansı ile geçtiğimiz Çarşamba yapılmış. Ben gidemedim ama haberlerini aldım :)
House of Fuzuli'de Perşembe akşamları yine Türkçe canlı müzik, Cumaları da DJ'li Disco geceleri devam edecekmiş. Etkinlikleri sosyal medya hesaplarında güncelliyorlarlar. (Bakınız house_of_fuzuli )
İlk fırsatta canlı müziğe gidile...
Comentarios