top of page
YE, SEV, DANS ET ! 

BOYALI ELLER

Bu Eller "Boyalı Eller"

SERRA TÜKEL

05/01/2016

 

Ne acayiptir ki insanoğlu tarih öncesi çağlardan bu yana içgüdüsel olarak duvarlara yazıp çizme, resim yapma arzusuyla dünyaya gelmiş ve bu arzusunu asırlar boyu farklı şekillerde dışa vurmuştur.

Binlerce yıl önce mağaralara çizilen o duvar resimlerinin belki de günümüzdeki en güzel örnekleri, kimilerince “Vandalizm” olarak yorumlanan, bir diğer uçta ise “sanat dalı” olarak tanımlanan Grafitilerdir.

 

Parlak renkler, çarpıcı sloganlar, sıra dışı figürlerin bir araya geldiği bu duvar resimlerini kim, ne zaman yapmıştır bilinmez. Şehrin tüm duvarları onların paletidir ve bakıp da nasıl yapıldığını çözemediğimiz o müthiş çizimler muhtemelen sadece 1-2 saat içinde tamamlanmıştır…

 

Grafiti hakkında aklımdan geçen ama bilmediğim tüm soruları geçtiğimiz haftalarda Maslak Oto Sanayi’de Prodüksiyon Atölyesi adlı bir stüdyonun açılışında tanıştığım ve Türkiye’nin ilk Grafiti ajansı “Boyalı Eller”in kurucularından biri olan Ulaş Çelik’e sorma fırsatını yakaladım. Tanıştığımız sırada son eserlerinden biri olan takım elbiseli ve fotoğraf makineli beyaz bir kutup ayısının final rötuşlarını yapıyorlardı.

 

Ulaş ile Güngören sokaklarında 12-13 yaşlarında ilk çizdiği Grafitiden başlayan ve bugün Büyük Şehir Belediyesi ile yaptıkları ortak çalışmalara kadar uzanan keyifli yolculuklarını konuştuk.

 

Huzurlarınızda Türkiye’nin en renkli ajansı Boyalı Eller ile rengârenk sohbetimiz! 

Kimilerine göre "vandalizm" kimilerine göre "sanat dalı" olarak tanımlanan Grafiti, kurduğu "Boyalı Eller" ile Türkiye'de yepyeni bir boyuta taşınıyor...

"

"

Türkiye'nin ilk Grafiti ajansınız kurdunuz. Grafiti çıkış noktasından aslında illegal bir duvar boyama sanatı. Nasıl oluyor da bu işi Türkiye’de legal hale getirmeyi başardınız?

Öncelikle Grafitinin çıkış noktası illegal boyamalar üzerine olmakla birlikte günümüzde illegal grafiti kavramı birçok ülkede anlamını yitirmiş, grafiti modern çağın sanatı olarak lanse edilmeye başlanmıştır. Bizim serüvenimiz 2006 senesinde illegal biçimde her yere grafitiler yaparak etrafı bezdirmemizden sonra Belediye ile işbirliğine gitmemizle başladı. Güngören Belediyesi ile yaptığımız çalışmalarda ''Kamu yararına grafiti'' akımını ortaya atmış bulunduk. Serbest çalışmalarımızın dışında kurum ve kuruluşlar için duvar resimleri ve işletmeye uygun sipariş projeleri hayata geçirerek ve girebildiğimiz her sosyal gruba girip grafitinin sanat olduğunu anlatarak bu sanatı legal bir hale getirmeyi başarabildik.


Kurduğunu Grafiti ajansı Boyalı Eller'de kaç kişiniz? Bu ekip nasıl bir araya geldi? 

Boyalı Eller çekirdek kadrosunun yanında kolektif bir ekip.  Çekirdek kadroda şu an ben Ulaş Çelik (MateMan), Ömer Başol (Ömeria), Hasan Alveroğlu (CHEK SPAROW) ve Muhammed Soydaş (CASE)  bulunuyor.Çalışmalarımıza zaman zaman Tarık Yıldırım (Weak) ve Ankara'dan Dorukhan Okçu (SAINT) eşlik ediyor.Bunun dışında arka planda çalışan çekirdek kadromuz ile beraber Boyal Eller’de ciddi bir ekibimiz var.Boyalı Eller artık Grafiti Okulu gibi çalışmaya da başladı. Ekipteki bazı insanların tanışıklığı Boyalı Eller öncesine uzanmakla birlikte bazılarımız yetenekleri sayesinde ekibimize sonradan dahil oldu.

İlk Grafitini kaç yaşında ve nerede yaptığını hatırlıyor musun?

İlk tag (imza) denemelerimi ortaokul çağında Güngören sokaklarına yaptığımı hatırlıyorum. İlk grafiti denememi ise liseye başladığımın üçüncü günü okul tuvaletini yapmıştım sanırım :))

 

Nereye Grafiti yapacağını nasıl belirliyorsun? Kriterler nedir?

 

Öncelikle tabi ki Grafitinin görünürlüğü önemlidir. Yaptığımız anlaşmalı çalışmalar dışında kendim bir yere izinsiz Grafiti yapacaksam biz buna “Bombing” (bombalama) deriz. Grafitiyi ne kadar zor bir noktaya yaparsan o kadar prim toplar. Diğer yandan Karaköy – Taksim popüler noktalardır ama ben genelde hiç grafiti olmayan, insanların bu çizimlere uzaylı gibi baktığı yerleri tercih ederim. Tüm Grafiticiler şehrin duvar haritasını çıkarabilir sanıyorum. Biz şehirde dolaşırken duvarlara baktığımızda artık tablo gibi görüyoruz. Burada en önemli kuralımız kesinlikle tarihi eserlere dokunmamaktır. Güzel olan bir yere dokunmanın hiçbir anlamı yok, amaç çirkin görünen yerleri güzelleştirmek.


Boyalı Eller'in işlerini nerelerde görebiliriz?

Boyalı Eller olarak çok fazla çalışmaya imza atma şansı yakaladık. Son 6 yılda ekip olarak 300 civarında kurumsal projeye imza attık.Bizim çalışmalarımızı Boğaz Köprüsü’nün altındaki Tünel'de, belediyenin yeni inşa ettiği büyük parklarda, en sevdiğiniz kafelerin ve çalıştığınız ajansların duvarlarında, televizyonda Beyaz Show programının üst katında, İstanbul’da gezerken arka sokaklarda ve Taksimde İstiklal Caddesi üzerinde görmeniz mümkün. Kısacası nereden çıkacağımız hiç belli olmaz en iyisi Google’a Boyalı Eller yazıp bizi sosyal medya hesaplarımızdan takip etmek!


Daha önceki karşılaşmamızda sanki Askeriye ile de bir çalışmanız olduğundan bahsetmiştin. Hatta yaptığınız Grafiti önünde sizi saygı duruşuyla selamladıkları bir fotoğraf hatırlıyorum. Bu proje nasıl gelişti?


Evet, Deniz Kuvvetleri Komutanlığıyla çalışmalarımız oldu. İdealist bürokratlar grafitinin enerjisini fark edip bizimle iletişime geçtiler. İlk olarak Beşiktaş Deniz Müzesinden bir çalışma yapmak üzere davet aldık. Buradaki çalışmamız beğenilip üst rütbeli komutanlarımızın ilgisini çekince geçtiğimiz günlerde Kuzey Saha Deniz komutanlığının duvarlarına “Boyalı Eller”imiz değdi. Bu çalışmaların devamı da gelecek gibi gözüküyor.


Grafitiden para kazanmak işin mantığına ters demiştin diye hatırlıyorum. Bir yandan da epey gönüllü projelerde de yer aldığınızı biliyorum. Bize biraz Boyalı Elleri’in gönüllü çalışmalarından da bahseder misin? 

İnsanın başarılı olduğu alandan gelir elde etmesi bana ters gelmiyor. Neticede biz kalburüstü ailelerin çocukları olarak dünyada gelmedik ve bizim de bir şekilde gelir elde etmemiz gerekiyor. Ben sadece gelir elde etmek için grafiti yapılmasını doğru bulmuyorum.Elimizden geldiğince sosyal sorumluluk projelerinde yer almaya çalışıyoruz. İ.B.B. Gençlik meclisiyle birlikte yürüttüğümüz proje kapsamında İstanbul’daki bütün çocuk esirgeme yurtlarını oralarda yaşayan kardeşlerimizle birlikte renklendirmeyi hedefliyoruz. İlk olarak Eyüp Çocuk Esirgeme Yurduna uğradık. Sırada Bahçelievler var. Bunun dışında zaman zaman Anadolu’daki okullarda projeler yapmaya çalışıyoruz. İnsani yardım vakıfları ve gençlik derneklerinin projelerine elimizden geldiğince katkı sağlamaya çalışıyoruz.


Kısa ve uzun vadede ne gibi yeni projeler var aklınızda? Kısaca bahseder misin?

Sanatsal olarak Grafitiyi farklı disiplinlerle birleştirmek üzerine kafa yormaya başladık. Bu aralar “mapping” ile Grafitiyi birleştirmek ve yaptığımız çalışmaların bir kısmını sert karton gibi malzemelerle duvar dışına taşıyarak üç boyutlu hale getirmek üzere çalışmalar denemeye başladık. Bunun dışında bizi heyecanlandıran projeler arasında Mayıs ayı için planladığımız Afganistan'a gitme projemiz var.
Underground Rap sanatçısı A.P.O.(Eypio) ile birlikte Afganistan’a gidip orada Sovyet Döneminden kalma savaş tanklarına savaş karşıtı çalışmalar yaparak Dünya’da bir ilke imza atmayı planlıyoruz. Projemizi Can Eren’in yönetmenliğinde belgesel film haline getireceğiz.
Ticari olarak da mimarlık firmalarıyla tanışmaya ve kaynaşmaya başladık. Özel projelere şık dokunuşlarda bulunmaya devam edeceğiz.


Teşekkür ederim Ulaş! Başarılarınız ve çalışmalarınız daim olsun, ellerinizden boyanız hiç eksik olmasın :)

 

Boyalı Eller’in çalışmalarını sosyal medyada Facebook ve Instagram hesaplarından takip edebilirsiniz…
 

İLGİLİ BAŞLIKLAR

bottom of page